Havayolu taşımacılığında dünya markası olma yolunda büyüyerek ilerleyen ve üçüncü havalimanı ile dünyada büyük değişiklikler yaratması beklenen aynı zamanda ülkemizin yurtdışında bayrak taşıyıcısı, elçisi sayılan THY vizyonuna uymayan bir sendika genel kurulu sürecine girilmiş bulunuyor.
THY çalışanlarının üyesi olduğu Hava-İş Sendikası’nın şube ve genel merkez yönetim seçimleri hakkında havacılık sitelerinde yayınlanan haberler, belgeler ve iddialar yukarıda saydığımız
vizyonla uyumsuz hale gelmiştir.
Nitekim 14 Eylül’de uçuş işletme delege seçimleri olacağını iki gün önce duyurarak adeta bir baskın seçim planlanmış olması, sayısı 15 bini geçen uçuş ekibinin 300 delegelik genel kurulda 85 delegeyle, yüzde 28 oranda  temsil edilmesi kabul edilebilir durumdan çıkmıştır.
THY’nin lokomotifi kabul edilen kokpit ve kabin çalışanlarının sendika üyelerinin genel kurulda eksik ve adaletsiz temsili, çalışma barışını da olumsuz yönde etkileyecek, yönetimde temsil edilmemeleri halinde ise, üye-sendika merkezi çatışması meydana gelecektir.
Sendika genel merkezinin kendi geleceklerini ve çıkarlarını THY çalışanlarının önüne geçiren ve adeta baskın delege seçimleri düzenleyerek mümkün olan en az temsiliyetle sendika genel kurulunu gerçekleştirme arzuları, ilkel bir iktidar hırsının ötesine geçmeyecektir.
Daha da vahim olan, uçuş işletmenin sendika üye çoğunluğuna rağmen küçük bir oranda temsiliyetinin sebebi, yine küçük iktidar hesapları ve tüzük oyunlarıyla çok sayıda kara taşımacılığı işyerinden birer üye yapılması ve bu üyelerinde delege yapılarak sözde bir seçim oyunu tertiplenmiş olmasıdır.
 
Özetle THY çalışanlarının Genel Kurula gönderebilecekleri delege sayısı en fazla 140 olacaktır.      Sendika uçuş işletmenin sonucu ne olursa olsun yönetimi kazanma konusunda hiç zorlanmayacak demektir.  Bütün bunlardan dolayı adil, demokratik, şeffaf bir seçim yaşanmamış olacaktır.
 
TALPA bu durumu düzeltecek adımların atılmasını ve acilen adil bir temsiliyetle seçimlerin yapılmasını talep etmektedir.